Kayıtlar

Küçük Adımlarla Büyük Öğrenme: Mikro Öğrenme Yöntemleri

Bilgiye erişim hızının baş döndürücü bir şekilde arttığı bir çağda yaşıyoruz. Cep telefonlarımızdan tabletlerimize, akıllı saatlerimizden dizüstü bilgisayarlarımıza kadar her an bilgiyle iç içeyiz. Hiç düşündünüz mü, bu bilgi bombardımanı içinde, öğrenme sürecimizi nasıl daha verimli hale getirebiliriz? İşte tam da bu noktada 'mikro öğrenme' kavramı devreye giriyor. Mikro öğrenme, öğrenme sürecini küçük, öz ve odaklanmış parçalara bölerek, bilginin daha kolay sindirilmesini ve hatırlanmasını sağlayan bir yöntemdir. Tıpkı bir maraton koşucusu gibi, uzun ve yorucu bir öğrenme sürecinden ziyade, kısa ve etkili küçük adımlarla ilerleyerek, bilgiye daha hızlı ve kalıcı bir şekilde ulaşabiliriz. Peki, mikro öğrenme günlük hayatımızda nasıl karşımıza çıkıyor? Aslında farkında olsak da olmasak da, gün içinde birçok kez mikro öğrenme yöntemini kullanıyoruz. Örneğin, yeni bir yemek tarifini adım adım takip etmek, bir kelime öğrenmek için telefonumuzdaki sözlük uygulamasına başvurmak, ya ...

Longevity: Daha Uzun Bir Yaşam Lütuf Mu Sorumluluk Mu?

Ömrünüzü on yıl daha uzatabileceğinizi bilseydiniz, bugün hayatınızda neyi değiştirirdiniz? Belki daha sağlıklı beslenirdiniz, belki daha fazla hareket ederdiniz. Zaman akıp giderken sağlıklı bir şekilde yaşlanabilirsiniz. Sadece biraz çaba gerektirir. Sağlığınızı iyileştirmek için atacağınız küçük adımlar bile daha uzun ve daha kaliteli bir yaşam anlamına gelebilir. Hatta "Şüphesiz ki bedeninizin sizin üzerinizde hakkı vardır." Hadisi şerifi de beden sağlığının korunmasını teşvik edilmesinin doğrudan ifadesi ve manevi bir sorumluluk olduğunun da göstergesidir. Yaşlanma, ya da daha doğru bir ifadeyle yaş alma süreci, herkes için farklı işler. Her bireyin yaşlanma hızı değişkenlik gösterebilir. Bunun temel sebebi, takvim yaşımız ile biyolojik yaşımızın aynı anlama gelmemesidir. “Günümüzde yaşlanma süreci hızlandı mı?” sorusu hemen herkesin kafasında büyük bir soru işaretidir. Bu sorunun asıl nedeni ise, yaşlanmaya bağlı hastalıkların artık çok daha erken yaşlarda ortaya çıkma...

'Bilmiyorum' Öldü Mü?

Farkında olup olmadığınızdan emin değilim ama bir kavramın yok oluşuna tanık oluyoruz. Artık bilmiyorum demeye gerek duymuyoruz. Çünkü herhangi bir yapay zekâ programına bir soru soruyorsunuz; size gayet anlaşılır bir şekilde cevap veriyor ve bilmiyorum demenize gerek kalmıyor. Ancak sorduklarımıza bu hızlı erişim, bizi gerçekten daha mı bilgili yapıyor, yoksa sadece daha mı özgüvenli hissettiriyor? Aslında bilgi edinme bir arayış ve çalışma süreci gerektirir. Sokrates, bilgeliğin cehaleti kabul etmekle başladığını söyler. Peki, cehaleti asla kabul etmek zorunda olmadığımız bir dünyada ne olur? Hz. Ömer (r.a.), "Beni en çok korkutan, bildiğini zanneden cahildir." derken, belki de bugünün yapay zekâya dayanan bilgelerine işaret ediyordur. Bilgi ve beceri edinmenin bu kadar kolay olması, soyut düşünmeyi, karmaşık fikirleri kavramayı ve yeni durumlara uyum sağlama yeteneğinin azalmasına neden olabilir. Araştırılmadan bulunan cevaplar, taraflı yazılımların etkisindeyse empati,sez...

Yeni Nesil Bağımlılık: Nikotin Teknolojisiyle E-sigara

Sokaklarda yürürken ya da bir kafede otururken, yanınızdaki bir çocuğun elinde elektronik sigara görmek artık şaşırtmıyor maalesef değil mi? Okullarda, sosyal medya platformlarında ve arkadaş gruplarında elektronik sigara kullanımı hızla yayılan bir trend haline geldi ve bu durum, gençler arasında endişe verici bir şekilde normalleşiyor. Bu alışkanlığın cazibesi de "zararsız" gibi görünen bir teknolojiye dayanıyor olması gibi… Pek çok kişi, geleneksel sigaranın zararlarından kaçınmak niyetiyle elektronik sigarayı daha masum kabul ediyor. Gerçekten de elektronik sigara, daha sağlıklı bir seçenek mi? Yoksa tıpkı geleneksel sigara gibi, vücudumuz üzerinde uzun vadeli olumsuz etkiler bırakacak tehlikeli bir alışkanlık mı? Son yıllarda artan tartışmalar, bu yeni nesil alışkanlığın güvenliği konusunda kafalarda pek çok soru işareti bırakıyor. Pek çok bilinmeyenleri olan e-sigaralar, sigarayı taklit etmek üzere tasarlanan, elektronik nikotin dağıtım sistemleri (ENDS), alternatif nik...

İnsan Fıtratı: Mizaçtan Karaktere Uzanan Yolculuk

Arkadaş grubunuzda herkesin davranışının birbirinden ne kadar farklı olduğunu fark ettiniz mi? Kimisi her zaman neşeli ve dışa dönükken, kimisi daha sakin ve içe dönüktür. Bazıları kriz anlarında bile kontrolü elden bırakmazken, bazıları ani tepkiler verebilir. İşte bu farklılıklar, mizaç, kişilik ve karakterin birleşiminden doğar. Ancak bu üç kavram birbiriyle karıştırılabilir. Aralarındaki farkları anlamak, hem kendimizi hem de çevremizdekileri daha iyi tanımamıza yardımcı olabilir. Mizaç: Doğuştan gelen, anne babadan aktarılan bir yapıdır. Bir kişinin çabuk öfkelenmesi ya da her şeklilde sakin kalabilmesi aktarılabilen özelliklerdendir. Mizaç ilmi, tarih boyunca, psikoloji, tıp ve felsefe gibi farklı bilim dallarını etkilemiş ve bireylerin kendilerini ve çevrelerindeki insanları daha iyi anlamalarına rehberlik etmiştir. İnsanların olaylara verdikleri tepkiler, karar alma süreçleri ve duygusal eğilimleri, mizaçlarının bir yansımasıdır. Geleneksel olarak mizaçlar, dört temel kate...

Aralıklı Oruç ve Ramazan'a Hazırlık

Intermitten Fasting (IF) yani aralıklı oruç dünyanın en popüler sağlıklı beslenme trendlerinden biri. Aralıklı orucun temeli, hangi yiyecekleri yemeniz gerektiğine değil, yemeğinizi ne zaman yemeniz gerektiği esasına dayanır. Belli zaman aralıklarını aç geçirmeyi gerektiren bu diyet şekli, aslında Müslümanların orucuyla aynı mantığı taşıyor. İnsanların kilo vermek, daha sağlıklı olmak ve yaşam tarzlarını sadeleştirmek için kullandıkları aralıklı oruç, yüzyıllar önce Peygamber Efendimiz’in “Oruç tutun sıhhat bulursunuz” hadisi şerifinin günümüze bire bir yansımasıdır. Sürekli ve aşırı yeme alışkanlıklarının teşvik edildiği günümüzde, yiyeceklerle sağlıksız ilişkilerimizin artması sonucunda ortaya çıkan aralıklı oruç, bir diyet değil, sağlıklı bir beslenme düzenidir. Farklı aralıklı oruç metotları nelerdir? 16/8 yöntemi: Kahvaltıyı atlamayı ve günlük yemek yeme sürenizi 8 saatle sınırlamayı içeriyor. 16 saat açlık, 8 saat yeme içmenin serbest olduğu yöntemdir. Ye-dur-ye yöntemi: ...

Yaş İlerledikçe Uyku Zorlaşır Mı?

Yaşın ilerlemesi, insanların uyku düzenlerini farklı şekillerde etkileyebilir. Bazı yetişkinler için uyku alışkanlıklarında büyük bir değişiklik olmazken, bazılarında uyku süresi kısalabilir ya da uyku kalitesinde düşüş yaşanabilir. Eskiden başınızı yastığa koyar koymaz uykuya dalarken, artık geceleri huzursuz hissediyor ve bir türlü derin bir uykuya geçemiyor olabilirsiniz. Uyumakta zorluk çekmemizin birçok farklı nedeni olabilir ama yaş aldıkça da uykumuz artık aynı olmaz. Cildimiz kırışmaya daha yatkın hale geldiği ve eklemlerimizde ağrıların oluşması gibi uykumuz da yıllardan etkilenebilir. Uyku süremiz, uykuya dalma yeteneğimiz ve zindeliğimiz yaşlandıkça doğal olarak değişir. Bu tamamen normaldir. Yaşlandıkça Uyku Nasıl Değişir Yaşlandıkça uyku değişimlerinin çoğu biyolojik nedenlere dayanır. Bebeklerin gece sık sık uyandığını ve gün içinde birkaç kez uyumaya ihtiyaç duyduğunu hepimiz biliriz. Gençlik yıllarınızda ise sabahları uyanmakta zorlandığınızı ve geceleri makul bir ...