Esra ile Sağlıklı Yaşam Pusulası

Nerede o eski bayramlar cümlesini hemen her bayram bir şekilde zikreden birileri olur. Aslında, “Bayram, hayatın içinde, fakat hayattan daha derin, daha güzel ve dünyada gerçekleşmesi imkânsız gibi görünen bir rüyayı canlandırır ve bir gâye-i hayali düşlemeye dair enteresan ipuçları verir, gönüllere istedikleri, bekledikleri günleri va'd eder ve insan vicdanının gizli gizli arzu ettiği fakat bir türlü elde edemediği ebedî saadet ihtiyacına, kendine mahsus bir lisan kullanarak cevaplar verir. Biz hepimiz, bir ölçüde ümit ve endişenin çocukları sayılırız. Hemen hepimiz, ileride şimdikinden daha fazla mes'ud olacağımız mutlu günler bekler ve saadet sarayları hülyası ile yaşarız. Bu beklenti ve bu hülyaların gerçekleşmesini gösteren emareleri temaşa ettikçe ümitlenir, göremeyince de endişeye kapılırız.”  Ümitlenmek ve endişeleri bertaraf etmek için eskileri yad etmek yerine Rabbimiz tarafından lütfedilen bayramları, O’nu hoşnut edebileceğimiz zaman dilimleri olarak görmeliyiz. Mümk...

Hayatımız boyunca sağlıklı olmak için dengeli ve besleyici bir diyete, düzenli egzersiz yapmaya, yeterli ve kaliteli uykuya dikkat etmeye çalışıyoruz. Sağlığımız ve mutluluğumuz için en az bunlar kadar önemli bir faktör daha var ki etkilerini yeteri kadar bilemediğimizi düşünüyorum. Arkadaşlarla geçirilen zamanlar… Columbia Üniversitesi Irving Tıp Merkezi'nde klinik psikiyatri profesörü Kelli Harding, "Bir tıp doktoru olarak keşke herkese arkadaşlık reçetesi yazabilseydim" diyor. Araştırmalar güçlü sosyal ilişkilerin sağlığı ve mutluluğu teşvik ettiğini gösteriyor.  Bu hafta Yunanistan'dan gelen çok kıymetli misafirlerimizin olması nedeniyle, bu girişi yapmayı tercih ettim. İlk defa karşılaşmamıza rağmen, kan bağı gerektirmeden oluşan arkadaşlık, bize kardeşlik duygusunu yaşayabilmenin mümkün olduğunu gösterdi. Mütebbessim çehreleri, samimiyetleri, her şeye rağmen dik duruşları ve pozitif bakış açılarıyla bize çok şey kattılar. Neden kendimizi bu kadar iyi hissettik? ...

Nefes almak genellikle bilinçsiz ve doğal bir süreçtir. Hem nefes alışımız hem nefes verişimiz şükür gerektiren mucizevi olaylardır. Nefes aldığımız anda yaklaşık 300-700 milyon arası baloncuk şeklindeki akciğer keseleri (alveol) havayla dolar. Havadaki oksijen her saniye devam eden tüm yaşamsal faaliyetler için gereklidir. Sağlıklı bir yetişkin, dinlenirken dakikada on iki ila yirmi kez nefes alır. Aldığımız nefesle oksijen kanımızla taşınır. Nefes verirken metabolik bir atık ürün olan karbondioksit vücudumuzdan uzaklaştırılır.  Doğru nefes almak neden bu kadar önemli? Doğru nefes alıyor musunuz sorusuna cevap olarak pek çok kişi nefes almanın doğrusu yanlışı mı olur diyebilir. Nefes alma her an gerçekleşir, ancak nefesinizi bilinçli olarak nasıl düzenleyeceğinizi öğrenirseniz, doğru nefes almanın neden bu kadar önemli olduğunu fark edeceksiniz. Bilinçli olarak derin nefes almak, sinir sistemimiz üzerinde sakinleştirici bir etkiye sahiptir ve duygusal durumumuza olumlu katkıda bul...

Derimiz yani cildimiz vücudumuzun en büyük organıdır ve enfeksiyonlara, yaralanmalara, toksinlere karşı koruma sağlar. Bağışıklık sistemi ile ilişkili bu görevinden dolayı kendini onarabilme ve yenileyebilme özelliğine sahiptir. Derinin en dış tabakasından sürekli olarak ölmüş deri hücreleri atılır ve onların yerine yenisi geçer. Özellikle yanıklarda bu tür cilt onarımı daha kolay fark edilir. Cildiniz soyulabilir ve genellikle bir veya iki hafta içinde yenilenmeye başlar. D vitamini, sadece besinlerden yeterli miktarda almanın zor olduğu bir vitamindir. Ancak derimiz, güneşin yardımıyla bu vitamini üretebilir. Güneşin UV ışınları, derimizde D vitamini sentezini tetikler ve bu vitamini alırken kemiklerimiz, kan hücrelerimiz ve bağışıklık sistemimiz için önemli olan kalsiyum ve fosfor minerallerinin kullanılmasına yardımcı olur. Yeterli miktarda güneş ışığı almayan kişilerde, multipl skleroz (MS) ve diğer otoimmün hastalıkların gelişme riski artabilir. Dolayısıyla, D vitamini takviyesi ...

Başlığı yanlış okumadınız veya başlık yanlış yazılmadı! Şimdi size su ihtiyacınızı giderebileceğiniz alternatifler sunuyorum: yaz meyveleri!  Mevsimler değiştikçe vücudumuzun ihtiyaçları da değişir. Kış meyvelerinin genel özelliği soğuk havalarda sık görülen soğuk algınlığı, grip ve öksürük gibi hastalıklara karşı savaşarak bağışıklığı güçlendirmeleridir. Yaz mevsiminde ise çok fazla su kaybederiz. Hatta aynı zamanda vücudumuzdan tuzlar, elektrolitler ve diğer temel besin maddeleri de aktif olarak azalır. Kaybedilen suyu ve besin maddelerini yenilemenin en kolay yolu, su açısından zengin besinlerin tüketilmesidir. İçerdikleri yüksek orandaki su sayesinde  susuzluğu giderirler ve ayrıca vücudun ihtiyaç duyduğu besinleri ve elektrolitleri de sağlarlar.  İşte yaz boyu çok tüketilen ve su içeriği yüksek olan meyveler; Karpuz:  Yaz mevsimi dendiğinde ilk akla gelen karpuz, tatlı ve ferahlatıcı tadı sayesinde öncelikle aranan meyvelerdendir. % 90-92 oranında su oranına sah...

Beyninizin sağlığını ne kadar düşünüyorsunuz? Muhtemelen her şey yolunda giderken fazla düşünmüyorsunuzdur. Genellikle yetişkin bir insanın beyni yaklaşık olarak 1.3 ile 1.4 kilogram arasında ağırlığa sahip olabilir. Ancak, bu ağırlık kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Küçük boyutuna rağmen beyniniz vücudunuzun enerjisinin yaklaşık yüzde yirmi beşini kullanır. Beyninizin performansı beslenmenizin yanı sıra ne kadar uyuduğunuzla, fiziksel egzersiz aktivitenizle ve yaşam boyunca zihninizi ne kadar aktif tuttuğunuzla büyük ölçüde bağlantılıdır. 1. Kan Basıncı ve Kolesterol Düzeyleri Kolesterolden kaynaklı kan akışındaki bozulma beyin dokusunda hasara yol açabilir. Beynin kılcal damarları, kan basıncındaki yükselmelere duyarlıdır ve uzun süreli hipertansiyon (yüksek tansiyon) zarar verebilir. Çalışmalar kan basıncı ve beyin sağlığı arasındaki bağlantıyı desteklemektedir. Bu yüzden tansiyon ve kolesterol seviyelerini dengede tutmak önemlidir. 2. Vitaminler Beyindeki vitaminlerin seviyel...

Coğrafik ve sosyolojik koşullar, haberlerin odak noktasını belirlerken, haberleri tüketenler olarak bizim üzerimizde de etkisi vardır. Her bir toplumun, coğrafi ve sosyal değişkenlerine bağlı olarak haberlere verilen tepkiler ve haberlere ilişkin algılar farklılık gösterebilir. Ülkemiz gibi gündemi çok sık ve aniden değişen coğrafyalarda, medyanın sağlık, davranış ve duygularımız üzerinde tahminimizden daha fazla etkisi vardır. Düzenli olarak haberleri takip etme alışkanlığınız varsa zihniniz muhtemelen afetler, siyaset, ekonomik krizi gibi gündemlerle meşguldür. Hele bu günlerde siyasi gelişmeler, hemen herkesin ve her evin sıcak konusudur. Ancak, hayat devam ederken siyasi değişikliklerin bir süre sonra sona ereceği gerçeği de vardır. Siyasi olaylar gelip geçicidir, ancak hayatlarımız, ilişkilerimiz, hedeflerimiz bir şekilde devam eder. Araştırmalar, haberleri gergin takip etmenin, düzeninizdeki değişiklikleri, zihinsel sağlık koşullarının kötüleşmesini, sevdikleriniz hakkında korku ...

Su, insan vücudunun yüzde altmış ila yüzde seksenini oluşturur; vücuttaki toksinlerin atılmasına ve tükürük gibi vücut sıvılarının üretilmesine yardımcı olmak için gereklidir. Su ayrıca düzenli bağırsak işlevine, optimal kas performansına ve temiz, genç görünen bir cilde katkıda bulunur. Bununla birlikte, yeterince su içmemek, dehidrasyona ve yorgunluk, baş ağrısı, zayıflamış bağışıklık ve kuru cilt gibi olumsuz belirtilere neden olabilir. Sağlık sorunlarınız yeterince su içmemenizden kaynaklanıyor olabilir mi?  Su içmeyi arttırmanız gerektiğini gösteren işaretlerden bazıları; 1. Baş Ağrısı Dehidrasyona bağlı baş ağrıları oldukça sık görülür. Yoğun aktivite, dehidrasyona neden olan aşırı terlemeye yol açar. Su kaybı kanınızı daha kalın hale getirir ve bu da gerekli miktarda oksijen taşımayı zorlaştırır. Beyninizin baş ağrısına yol açabilecek kadar oksijen almayacağı anlamına gelir. Baş ağrısı sinyallerinde yeteri kadar su içip içmediğinizi düşünün. 2. Yorgunluk Yeterince su içmemek...