Kayıtlar

Eylül, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Uzun yaşamanın sırrı Mavi Bölge mi?

Resim
Yazar ve Eğitimci Dan Buettner’in kitabından uyarlama olan ve şu anda Netflix'te yayınlanan 100 Yıl Yaşamak: Mavi Bölgelerin Sırları (Live to 100: Secrets of the Blue Zone) belgeselinde uzun yaşayanların bulunduğu yerler ve ortak özellikleri konu ediliyor. Buettner Mavi Bölgeler olarak adlandırılan, en az 90'lı yaşlarına kadar sağlıklı ve aktif kalan insanlardan oluşan bölgelere götürüyor. Bu beş bölge;  Okinawa, Japonya-Sardinya, İtalya-Loma Linda, ABD-İkarya, Yunanistan-Nikoya, Kosta Rika’dır.  Buralarda yaşayanları inceleyerek farklı yerlerdeki insanların bu kadar uzun ömürlü yaşayabilmek için neler yaptıklarını ve varsa ortak noktalarının ne olduğunu uzun bir araştırmayla anlamaya çalışan Buettner’e göre; Mavi Bölgelerdeki insanlar, ekstra çaba harcamadan daha uzun yaşıyorlar. Ben de bu yazımda bu araştırmaya dair bazı tespitleri paylaşıp gerekli çıkarımları size bırakacağım. Nedir Bu Mavi Bölge Formülü? Mavi bölgede fiziksel ve zihinsel olarak uzun ve sağlıklı yaşam süren...

Tırnaklarınızdan sağlığınızı takip edin

El ve ayak tırnakları, vücudumuzun önemli parçalarıdır ve günlük aktivitelerimizde önemli bir rol oynarlar. El ve ayak tırnakları, vücudumuzun bir koruma mekanizması olarak görev yapar.Tırnaklarımız, vücudumuzun çeşitli organlarından gelen farklı besin maddeleriyle beslenirler. Bu besin maddeleri, tırnaklarımızın sağlıklı ve güçlü kalmasını sağlar. Keratin, tırnaklardaki dokuyu oluşturan hücrelerde bulunan bir protein türüdür ve tırnak sağlığında önemli bir rol oynar. Tırnakları güçlü ve esnek hale getirerek hasarlara karşı korur. Cildinizin altında büyümeye başlayan tırnaklar yeni hücreler oluştukça eskilerini cildinizden dışarı doğru iterler. Görünen kısım ölü hücrelerden oluşan kısımdır ve bu yüzden kestiğinizde acı hissetmezsiniz. Normalden biraz fazla kesilen tırnaklarda oluşan acı hissi canlı hücrelere verilen zarardan kaynaklıdır. Canlı kısmında kılcal kan damarlarıyla dolaşım ve beslenme sağlanır ve bu durum sayesinde tırnaklarınızın pembemsi renkte görünür. Sağlıklı tırnaklar ...

Erteleme hastalığı nedir ve nasıl aşılır?

Resim
Bir gün daha bitti ve daha önce oluşturduğunuz yapılacaklar listesinde hala yapmadıklarınız olduğunu fark ettiniz. Belki spor salonuna gitmeyi erteliyorsunuz, belki de yeni aldığınız kararları öteliyorsunuz veya sınava çalışmak için yine son geceye kaldınız. Bu durum ertesi gün de tekrar edince kendi kendinize öfkelenmeye başlıyorsunuz ve moraliniz bozuluyor. Eğer bu cümlelere evet tam da böyle oluyor diyorsanız, yalnız değilsiniz! Aslında çoğu kişi ertelemelerin yaşam kalitelerini etkilemediğini düşünür. Ancak kendinizi sürekli ertelerken buluyorsanız ve sonra bundan pişmanlık duyuyorsanız, olumsuz bir kısır döngüye girmişsiniz demektir.  Erteleme Hastalığı Nedir? Çoğumuzun ara sıra yapılması gereken işleri ertelediği veya o iş yerine başka şeylerle meşgul olduğu zaman dilimleri vardır. Bu durum kronikleşiyorsa yani sürekli oluyorsa bu defa “erteleme hastalığı” olarak tanımlanır. Erteleme ve başa çıkma üzerine 2014 yılında yapılan bir araştırmaya göre, dünya çapındaki yetişkinleri...

Kampanyalarla Bilinen Hastalık: Sma Nedir?

Genellikle kampanyalardan duyduğumuz, fakat tam olarak ne olduğunu bilemediğimiz bir hastalık olan Spinal Müsküler Atrofi (SMA), birçok ailenin yaşamını etkiler. Spinal Müsküler Atrofi (SMA), kasların zayıflamasına ve erimesine neden olan genetik (kalıtsal) bir hastalıktır. SMA'lı insanlar omurilikte kas hareketini kontrol eden belirli bir tür sinir hücresini kaybederler. Bu sinir hücreleri olmadan kaslar, kasları hareket ettiren sinir sinyallerini alamazlar. Atrofi kelimesi, “daha küçük” anlamına gelen tıbbi bir terimdir ve SMA'da bazı kaslar kullanılamadığından küçülüp zayıflar. Bu yüzden hastalığın adında bu terim de kullanılır.  Spinal Müsküler Atrofi Ne Kadar Yaygındır? Dünya çapında her yıl yaklaşık altmış bin çocuğa SMA teşhisi konuyor. İstatistiklere göre Türkiye’de ise her yıl ortalama yüz elli bebeği etkiliyor. Nadir görülen SMA, anne ve babanın her ikisinin de taşıyıcı olması durumunda yenidoğan bebekte yüzde yirmi beş ihtimalle ortaya çıkabiliyor. Spinal Müsküler At...

Dil Öğrenmenin Demansa Etkisi

Muhtemelen büyük bir çoğunluğunuz yabancı bir dil öğreniminiz için özellikle çocukluk veya gençlik dönemlerinizde daha kolay iş bulmanız, daha iyi bir kazancınızın olması veya bakış açınızı geliştirmeniz niyetiyle teşvik edilmişsinizdir. Belki de mevcut şartlar bu öğrenme sürecinin kolay ilerlemesine pek de uygun değildi. Normalde yabancı dil eksikliğini çok fark edememiş olabilirsiniz. Ancak yaşam koşulları ve siyasi problemlerden dolayı zorunlu veya planlı ülke değişikliklerinin çok yaygın olduğu günümüzde şartları zorlayabilmiş ve farklı bir dil öğrenmiş olmanın gerekliliğini daha fazla hissedersiniz. Çünkü yeni hayatınıza tam bir entegrasyon sağlayabilmeniz, bulunduğunuz ülkenin dilini o¨gˆrenmenizle ilişkilidir. Ve önceden artı bir dil biliyorsanız, zorunlu olduğunuz üçüncü dili öğrenmeniz sandığınızdan daha kolay olacaktır. Birden fazla dil konuşmanın beyninizi sağlıklı tutmaya, demans veya Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıklara karşı korumaya yardımcı olabileceğini muhtemel...

Sağlıkta yeni trend: Yapay zekâ

Günümüzde teknolojinin hızla ilerlemesi, birçok sektörü etkilediği gibi sağlık sektörünü de doğrudan etkiliyor. Özellikle yapay zekâ (Artificial Intelligent; AI) teknolojisinin sağlık alanındaki yükselen trendi, teşhislerden tedaviye kadar birçok alanda önemli dönüşümlere kapı aralıyor. Yapay zekâ, büyük veri analizi, örüntü tanıma ve tahmin yetenekleriyle sağlık hizmetlerine yeni bir soluk getiriyor. Özellikle teşhis ve tanı süreçlerinde yaşanan hız ve doğruluk sorunlarına çözüm sunması, bu teknolojinin en büyük avantajlarından birini oluşturuyor. Radyoloji alanında yapılan çalışmalar, yapay zekânın tıbbi görüntüler üzerinde yaptığı analizlerle kanser gibi hastalıkların erken teşhisinde ne kadar etkili olabileceğini gösteriyor. Uzmanların gözünden kaçabilen detayları yakalayarak hastalara daha erken müdahale edilmesini sağlayan bu teknoloji, tedavi süreçlerini büyük ölçüde iyileştiriyor. Sağlık verilerinin analizi ve kişiselleştirilmesi konusunda da yapay zekâ büyük bir çığır açıyor. ...

Düşünceler ve duygular hastalıkla nasıl bağlantılıdır?

Uzun zamandır beden sağlığımızın zihin sağlığımızla yakından bağlantılı olduğunu biliyoruz. Üzüntüsünden dünyayı görmüyor, sevincinden uçuyor, neşesi yüzünde parlıyor, korkusundan ayakları titriyor gibi sözler bu bağlantıyı ifade etmenin deyimleşmiş versiyonları olarak düşünülebilir.  Araştırmalar, zihinsel ve fiziksel iyiliği artırmak için duyguların doğru şekilde kullanılması ve kontrol edilmesi gerektiğini gösteriyor. Ortalama olarak günde çok rahatlıkla altı bin farklı düşünceyi zihninizden geçirebilirsiniz ve bu düşünceler duygularınızla birlikte sağlığınızı da etkiler. Olumsuz duygular veya herhangi bir şekilde ifade edilmesine izin verilmeyen düşünceler yaşama enerjisini alıp götürebilir. Problemlerle başa çıkma mekanizmalarına, kronik hastalıklara veya otoimmün belirtilere eğilim artabilir. Duyguların belirli koşullar altında kişinin hayata genel bakışını etkiledikleri gerçeği unutulmamalıdır. Örneğin, bazı durumlarda öfke veya korku gerekli bir tepkiyken, bazı durumlarda u...