Kayıtlar

Ekim, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Çocuk göçmenler ve geleceğe umutla adım atmak

Savaşın, yalnızca fiziksel yıkımlara sebep olmadığı, aynı zamanda uzun dönemli psikolojik etkilere neden olduğu bilinen bir gerçektir. Özellikle savaşın travmalarıyla büyüyen çocuklar için bu etkiler oldukça derin ve uzun süreli olabilir. Bu çocuklar büyüdüklerinde, doğru bir şekilde rehabilite edilmezlerse, bulundukları topluma uyum sağlamakta zorluk çekerler ve önemli sıkıntılar yaşayabilirler. Bu sıkıntılar, göç ettikleri ülkeler için de büyük bir sorun kaynağıdır. Savaş travmalarının uzun dönem etkileri, bireyin zihinsel sağlığını, duygusal dengesini ve toplumsal uyumunu ciddi şekilde etkileyebilir. Savaşın acımasızlığına karşı, sevgiyle örülen umutla dolu yürekler, bir gün barışın mümkün olduğuna inanarak atar. Bu umut, insanlığın birleşerek savaşın ve göçün neden olduğu yıkıma karşı durabileceği inancını taşır. Savaş ve Göç Savaş, kalplerde açtığı derin yaralarla acı dolu bir gerçeklik haline gelir. Bu yıkıcı süreçte, birçok aile yaşamının güvencesini, huzurunu kaybeder ve umutsu...

Savaşlarda travma yaşayan çocuklara ne yapılmalı

çimiz paramparça, yüreklerimizdeki kırıklıkların yankıları daha da güçlü. İsrail-Hamas arasındaki saldırıları ve yıllardır o bölgede süren acının yangınını yeniden yaşıyoruz. Bu vahşi saldırılar, insan hakları ihlallerinin acımasız bir yüzüdür ve bölgede derin yaralar açıyor. Ama bu yaralar sadece fiziksel değil; asıl yara, gelecek nesillerin ruhsal ve duygusal manzarasında.  Çocukların dünyası, savaşın vahşetinden en fazla etkilenen alanlardan biri. Masumiyetleri, oyunları ve gülüşleri savaşın gölgesinin altında kayboluyor. Savaş, onların bilişsel-duygusal gelişimini köreltiyor, normal bir çocukluk yaşantısından mahrum bırakıyor. Savaşın dehşetinin sesi, kırık kalplerin yürek burkan çığlıklarıdır. Bu bölgelerde yaşayan çocuklar, kendilerini dehşetin içinde buluyorlar. Evlerinin yıkılmasına tanık oluyor, ailelerinin, komşularının ve arkadaşlarının acı dolu hikayelerini duyuyorlar. Yaşamları altüst oluyor, yaşlarına uygun davranışlarda gerileme, uyku düzenlerinde bozulma, temel ihti...

Ağzı açık uyumanın etkileri nelerdir?

Ağzımız açık uyumak hepimizin başına gelebilir ve birçoğumuz bunun sağlığımızı nasıl etkilediğini bilemeyiz. Nefes alıp verme, hayati bir işlevdir ve kontrolümüz dışında gerçekleşen bir süreçtir. Yaşamımızın bir parçasıdır ve farkında olmasak bile sürekli olarak devam eder. Hayati öneme sahip bu olayın gerçekleşmesi istemsizdir. Yani kontrolümüz dışında gerçekleşir.  Eğer kontrolümüzde olsaydı özellikle de uyurken çok sıkıntı yaşayabilirdik. İlginçtir bu ilahi lütfun çoğumuz farkında bile değiliz. Gece rahat nefes almanın önemini ancak burnumuz tıkalı olduğunda veya yanınızda horlayan birileri varsa fark ederiz. Horlama veya tıkanıklık sorun olmasa bile geceleri "yanlış" şekilde nefes alıyor olabilirsiniz. Yanlış nefes demek burnunuz yerine ağzınızı kullanarak nefes almanız demektir. Ağız Nefesi Nedir? Ağızdan nefes alanlar kolay belirlenememekle beraber % 75 gibi çok büyük bir oran olduğu tahmin ediliyor. Bazı insanlar kısa süreliğine (örneğin hasta olduklarında) ağızdan nef...